Fındığın Öyküsü
Halit SUİÇMEZ
İktisatçı
2018-02-15 00:00:00
Mühendislik Mimarlık Öyküleri 8
FINDIK
TMMOB
978-605-01-0884-2
|
Türk fındıklarının, özellikle Avrupa ülkelerinde tanınması 18. yüzyılın ikinci yarısından sonradır. 1782 yılında Rusya’ya, 1792 yılında Romanya’ya, 1875 yılında Belçika’ya fındık dışsatımının başladığı bildirilmiştir. İç fındığın ilk dışsatımı 1879 yılında yapılmıştır. 1906 yılında Sırbistan’a, 1907 yılında Almanya’ya, 1909 yılında Marsilya’ya (Fransa), 1912 yılında ABD’ye fındık dışsatımı başlamıştır.
1900 yıllarında fındığın tek üreticisi ve dışsatımcısı Türkiye’dir. İsviçreli Lui Ramber’in 5 Mayıs 1902 tarihli gezi günlüğünde fındıkla ilgili şu cümleler yer almıştır: “Sabah şafakla beraber Giresun’a geldik… İşte bugün fındık diyarındayız… Yamaçlar üzerinde, küçük vadilerin kıvrımlarında, sözün kısası her tarafta düzenli biçimde dikilmiş fındıklar görülür.” Ordu’da fındık ziraatının başlangıcının ise geç bir dönemde olduğu bildirilmiştir. Ordu ilinde sıtma hastalığını önlemek için pirinç ekiminin yasaklanması ve fındık ziraatının teşviki için yazılan yazı 9 Haziran 1894 tarihlidir. Cumhuriyet döneminde fındık konusu ciddiyetle ele alınmış, bu konuda muhtelif çalışmalar yapılmıştır. 10 Ekim 1935’te Ankara’da Birinci Ulusal Fındık Kongresi toplanır. Bu kongrede fındığın yetiştirilmesinden satışına kadar, özellikle kalite ve standardizasyon konuları işlenmiş ve çeşitli raporlar halinde kongreye sunulmuştur. Fındık Nizamnamesi yürürlüğe konulmuştur. 1936 yılında Giresun’da Fındık İstasyonu kurulur. Devamı öykümüzde. |